ANA SAYFA EĞİTİM GALERİ MATEMATİK PARKI ŞİİR BAHÇESİ BİLİÇLİ VELİ İNANÇ DÜNYASI HABERLER BULMACALAR OYUNLAR FORUM ÇEVİRMEN +FAZLASI
Sevgi Çiçekleri
bir başka kokarlar...

HABERLER

DUYDUK, DUYMADIK DEMEYİN!
PSİKOLOLİNİZİ BOZMAK İSTEMİYORSANIZ, EKRANDAN UZAK DURUN!
ı tarih 07.03.2013, 22:02 (UTC)
  İngiltere’deki Bristol Üniversitesi’nden bilim adamlarının, 10-11 yaşındaki bin 13 çocuk üzerinde yaptıkları araştırmada, çocukların, zamanlarının ne kadarını bilgisayar başında oyun oynayarak ya da televizyon seyrederek geçirdiği ve ekran başında zaman geçirmenin çocuklar üzerindeki etkileri araştırıldı.

Psikolojik durumlarını belirlemek için çocuklara bazı sorular soran araştırmacılar, fiziksel faaliyetlerinin yoğunluğunu ölçmek için katılımcılardan 7 gün boyunca bellerinde bir cihaz taşımalarını da istedi.

Amerikan "Pediatrics" dergisinde yayımlanan araştırmada, her gün ekran başında 2 saat ya da daha fazla zaman geçiren çocukların fiziksel faaliyetleri yoğun olsa da, sosyal ilişkilerinde daha fazla güçlükle karşılaştıkları ve daha fazla duygusal sorunlara sahip oldukları görüldü.

Bugüne dek yapılan araştırmalar, fiziksel faaliyetlere sahip çocukların ekran önünde geçirilen saatlerin olumsuz etkilerini telafi ettiğini göstermişti.

Bugüne dek yapılan araştırmalar, fiziksel faaliyetlere sahip çocukların ekran önünde geçirilen saatlerin olumsuz etkilerini telafi ettiğini göstermişti.İngiltere’deki Bristol Üniversitesi’nden bilim adamlarının, 10-11 yaşındaki bin 13 çocuk üzerinde yaptıkları araştırmada, çocukların, zamanlarının ne kadarını bilgisayar başında oyun oynayarak ya da televizyon seyrederek geçirdiği ve ekran başında zaman geçirmenin çocuklar üzerindeki etkileri araştırıldı.

Psikolojik durumlarını belirlemek için çocuklara bazı sorular soran araştırmacılar, fiziksel faaliyetlerinin yoğunluğunu ölçmek için katılımcılardan 7 gün boyunca bellerinde bir cihaz taşımalarını da istedi.

Amerikan "Pediatrics" dergisinde yayımlanan araştırmada, her gün ekran başında 2 saat ya da daha fazla zaman geçiren çocukların fiziksel faaliyetleri yoğun olsa da, sosyal ilişkilerinde daha fazla güçlükle karşılaştıkları ve daha fazla duygusal sorunlara sahip oldukları görüldü.

Bugüne dek yapılan araştırmalar, fiziksel faaliyetlere sahip çocukların ekran önünde geçirilen saatlerin olumsuz etkilerini telafi ettiğini göstermişti.
 

ÇOCUĞA ÖZGÜVEN VERMEK ÇOK KOLAY
I tarih 06.03.2013, 22:12 (UTC)
 Çocukların hayatı boyunca sahip olacağı özgüven, başarı ve mutluluğun temelleri 0-6 yaşta atılıyor. Dünya’da en dikkat çeken pedagojik yaklaşımlardan Montessori Eğitimi ise ebeveynleri bu dönemi en iyi şekilde yapılandırmaya davet ediyor. Amerika’nın en önemli Montessori eğitmenlerinden Ayla Şen, Montessori yönteminin 0-6 yaş uygulamalarını örneklerle anlatmak için İstanbul’a geliyor.

Montessori ve Kaynaştırma Eğitimini Geliştirme Derneği’nin katkılarıyla, 10 Mart pazar günü Bağlarbaşı Kültür Merkezi-Seminer salonunda düzenlenecek iki ayrı oturumda, Montessori felsefesi nedir ve hayatımıza felsefeyi nasıl aktarabiliriz sorularının cevaplarını 1968’de kurulmuş Princeton Montessori okulu eğitmenlerinden Ayla Şen verecek. Tüm dünyada 100 yılı aşkın bir süredir uygulanan, çocuğa saygı duyma ve kendi yapma becerisi üzerine odaklı Montessori yönteminin 0-6 yaş uygulamalarını hayattan örneklerle ve videolarla anlatacak Ayla Şen, Amerika’da Princeton Center Teacher Education’dan (PCTE) America Montessori Society Full Credential Sertifikası aldı. 20 yılı aşkın bir süredir Princeton Montessori Okulu’nda 3-6 yaş arası çocuklarla çalışmanın yanında Amerika’da Montessori öğretmeni yetiştiren merkezler içinde en saygınlarından biri olan PCTE’nin (Princeton Öğretmen Egitim Merkezi) tanıtımında yer alıyor. Şen, 2011 ‘den itibaren, Küçük Kara Balık Çocuk evi’nin (www.kkbce.com ) danışmanlığını yapıyor ve Montessori ve Kaynaştırma Eğitimini Geliştirme Derneği (www.montessori.org.tr ) ile eğitmen eğitimleri düzenliyor.

10 Mart’ta yapılacak program iki ayrı oturumda gerçekleştirilecek 10.00-12.00 arasında yapılacak oturumda ‘Montessori Felsefesi ve 3-6 yaş Uygulamaları’ anlatılırken, 14:00-16:00 saatleri arasındaki oturumda ‘Montessori Felsefesi genel bakış ve 0-3 yaş Uygulamaları’ anlatılacak. Kayıt için: kayit@kkbce.com adresine elektronik posta atmak yeterli.
 

OBEZİTE CİLT KANSERİ HABERCİSİ
I tarih 05.03.2013, 23:04 (UTC)
 Obeziteyle bağlantılı olduğu ortaya çıkan bir genin, cilt kanseri riskini artırabileceği belirlendi.

İngiltere'deki Leeds Üniversitesi'nden bilim adamları, 73 bin kişinin verilerini inceledi.

Araştırmacılar, nadir görülen, ancak cilt kanserleri arasında en çok ölüme neden olan malign melanoma ile obezite geninin bağlantılı olduğunu gördü.

Obeziteye neden olan FTO geninin intron 8 bölümündeki varyasyonların malign melanomaya yakalanma riskini büyük ölçüde artırdığı vurgulandı.

''Nature Genetics'' dergisinde yayımlanan araştırmada bilim adamları, ilk kez söz konusu genin kiloya bağlı olmayan bir hastalıkla ilişkisi olduğunun gösterildiğine dikkati çekti.

Daha önce FTO geninin intron 1 bölümündeki varyasyonların aşırı kilo ve fazla yemeyle bağlantılı olduğu belirlenmişti.
 

ODTÜ EN PRESTİJLİ 60 ÜNİVERSİTE ARASINDA
I tarih 05.03.2013, 23:02 (UTC)
 Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Times Higher Education tarafından ilan edilen ’World Reputation Rankings 2013’ listesinde dünyanın en ünlü 60 üniversitesi arasına girdi. ODTÜ, İngiltere merkezli kuruluş tarafından 04 Mart 2013 tarihinde duyurulan ’Top Universities by Reputation’ (En Ünlü Üniversiteler) sıralamasında yerini yükselterek bu yıl 51-60 bandında yer aldı.
’World Reputation Rankings 2013’, tüm dünyadan yaklaşık 17 bin akademisyenin katılımıyla Mart-Nisan 2012 aylarında yapılan ’Thomson Reuters’ 2012 Academic Reputation Survey’ anketine dayanıyor. Anket, farklı coğrafi bölgeleri ve akademik disiplinleri temsil etmek üzere Times Higher Education ve Thomson Reuters tarafından 144 ülkeden seçilen deneyimli (ortalama çalışma süresi 17 yıl) ve bilimsel yayınlarıyla tanınan akademisyenlere gönderildi. ’Dünyanın en güçlü 100 üniversite markasını’ belirleme amacıyla yapılan ankette, katılımcılardan hem eğitim hem araştırma alanında ’mükemmel’ olarak tanımladıkları en fazla 15 üniversiteyi seçmeleri istendi. Ankette katılımcılara, ’En başarılı mezununuzun lisansüstü eğitim için hangi üniversiteye gitmesini önerirsiniz?’ gibi sorular yöneltildi.
ODTÜ, geçen yıl Mart ayında ilan edilen ’World Reputation Rankings 2012’ sıralamasında ’Dünyanın En Ünlü 100 Üniversitesi’ listesine giren ilk ve tek Türk üniversitesi olmuş ve 91-100 bandında yer almıştı. Bu yıl da listeye Türkiye ’den giren tek üniversite olan ODTÜ, listedeki yerini geçen yıla göre yaklaşık 40 basamak yükseltti.
2011 ve 2012 yıllarında da olduğu gibi, 2013 yılı listesinin üst sıralarında ABD , İngiltere, Japonya ve Avustralya gibi ülkelerin üniversiteleri bulunuyor. İtalya, İspanya, Hindistan, Avusturya, İrlanda, Yunanistan, Danimarka, Portekiz, Norveç ve Meksika gibi birçok ülkenin üniversitelerinin giremediği ve sadece 20 ülkenin temsil edildiği listede, ODTÜ’nün geçen yıla göre yükselerek dünyanın en ünlü 60 üniversitesi arasına girmesi hem Türkiye hem ODTÜ için büyük bir onur ve prestij kaynağı oldu.
 

OTİSTİK ÇOCUKLARA RESİMLİ TERAPİ
Eklenen tarih 03.03.2013, 22:48 (UTC)
 Hökelek, gazetecilere yaptığı açıklamada, otistik çocukları sanatla tanıştırdığını belirterek, “Onların kendilerini sanat diliyle nasıl ifade ettiklerini merak ediyordum, bu merak beni onlarla tanıştırdı” dedi.
Otistik çocukların resimlerini gözlemlediğinde, onların daha çok doğaya tutkun olduklarını ve yaşam mekanlarını ön planda tuttuklarını dile getiren Hökelek, şunları söyledi:
“Daha çok ev ve çiçek resimleri yapıyorlar, bu da onların doğaya ve yaşam mekanlarına önem verdiklerini ortaya çıkarıyor. Hepsi kişiliklerine ve hayat algılamasına göre bir şeyler yansıtıyor resme. Onları anlamak için çok ince düşünmemiz lazım ve onlara yaklaşımımızın temelini sevginin oluşturması gerekiyor. Çocuklara bol bol resim yaptırıyorum ve bu sayede onların iç dünyaları daha çok ortaya çıkıyor. Onlar bence evrensel düşünüyorlar ve resme içlerindeki saflığı, temizliği yansıtıyorlar.”
Otistik çocuklarla iletişimin önemini vurgulayan Hökelek, “Otistik çocuklara göz temasıyla yaklaşamıyoruz, onlarla eşyalar üzerinden iletişim kuruyoruz. Ben sanatımla onlara yaklaştım ve çok güzel sonuçlar aldığıma inanıyorum. Tabi ki işin başı sevgiden geçiyor, onları sosyalleştirmek için daha çok programlar yapılmalı ve onlar da hayata kazandırılmalı” diye konuştu.
Zihinsel Engelliler öğretmeni Gökçehan Gökçe ise otistik çocukların göz teması kurmadığı ve kendilerine dokunulmasından hoşlanmadıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
“Otistik çocuklar, değişik ortamlara girmezler, yanıp sönen ve dönen eşyalara ilgileri vardır, matematiksel ve görsel hafızaları yüksektir. Eğitim verildiğinde resim, müzik ve matematik alanlarında çok büyük başarılar gösterebilirler, bu durumun dünyada çok fazla örneği var.”
Gökçe, duygusal ve içine kapanık bireyler olan otistiklerin iyi bir eğitim aldıklarında kendilerini daha iyi ifade edebileceklerini sözlerine ekledi. (AA)
 

SÜTLÜ KAHVE SİZE İYİ GELECEK
Eklenen tarih 03.03.2013, 22:46 (UTC)
 Uzman Diyetisyen Işın Sayın, kahvenin sütle tüketilmesi uyarısında bulundu.

Uzman Diyetisyen Işın Sayın, kahve tüketiminin insan sağlığı açısından bazı yararları olsa da aşırı tüketilmemesi gerektiğini söyledi.

Kahveden çok, kahveye konulan yan ürünlerin zarar verdiğini belirten Sayın, bu yan ürünlerden doğal olmayanların tamamen zararlı olduklarını kaydetti.

Kahve kremaları ve beyazlatıcılarda, sütle ''uzaktan yakından ilgisi olmayan'' katkı maddeleri bulunduğunu ileri süren Sayın, ''Süte yakın tadın yakalanmaya çalışıldığı ürünlerdir. Katkı maddelerinin alerji yaptığı, kansere yol açtığı, bağışıklık sistemi ve obeziteyle ilişkili gen dokusuna zararlı etkileri olduğu yönünde halen araştırmalar yapılıyor. Ayrıca, açlık-tokluk hissi veren hormonlarla teması üzerinde çalışılıyor'' diye konuştu.

Kahve tüketiminin kadınlar üzerinde daha çok zararlı olacağını öne süren Uzman Diyetisyen Işın Sayın, ''Kahve, kandaki kalsiyumun idrarla atılmasına neden olduğundan devamlılığında, özellikle kadınlarda kemik erimesini hızlandırır. Bu nedenle, kahveyi, içerisinde kalsiyum bulunduran sütle içersek, bu dengeyi biraz da olsa korumuş oluruz'' dedi.
 

<- Geri  1  2  3  4  5  6  7  8  9 Devam -> 
Free Page Rank Tool Okullar Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol